İstanbul Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra bulunan ancak yaşamını yitiren Ece Gürel’in ölümüne ilişkin yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
İstanbul’da yaşayan peyzaj mimarı Ece Gürel, 2 Mart’ta gittiği Belgrad Ormanı’nda kayboldu. Yapılan aramalar sonucunda Gürel, kaybolduktan 4 gün sonra arama- kurtarma ekipleri tarafından baygın halde bulundu. Maslak’taki özel bir hastaneye kaldırılarak yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Gürel, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Ece Gürel’in ölümüyle ilgili ‘’cadılık eğitimi’’ altında verilen eğitimin etkisi ise hala aydınlanmış değil.
Eğitimi veren Hale Nur Özen, Ece Gürel’i 1,5-2 yıldır tanıdığını, kendisine online eğitim verdiğini söyledi. Ece’nin özellikle kendisinden cadılık zanaati adı altında bir eğitim aldığını daha önce de Ece’nin benzer şekilde eğitimlerden geçtiğini ifade etti.
Viktor Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında, insanlar hayatta anlam bulduklarında zorluklarla daha iyi başa çıkabilirler ve psikolojik olarak daha dengeli hissedebilirler, der.
İnsan, Fizyolojik, zihinsel, ruhsal, sosyal ve maneviyatı olan bir bütündür. Maneviyat, hayatın anlamıdır. Anlam arayışı insanın varoluşsal bir ihtiyacıdır. Manevi kavramlar, hayatı anlamdırmayı güçlendirir.
İnsan beyni, neden-sonuç ilişkilerini kurma, sorgulama ve anlam arayışı için özelleşmiş sinirsel ağlara sahiptir. Yani evreni, hayatı, insanın kendini anlamlandırmaya ihtiyacı vardır.
Bu tarz eğitimler de kişiye evreni anlama, kendini özel hissetme veya ruhsal bir tatmin bulma gibi vaadetler sunuyor ama tamamen gerçek dışı. Ne bilimsel ne de fayda veren bir tarafı var.
Bazı kişiler, yaşamlarında anlam ve amaç bulmak için alternatif inanç sistemlerine yönelirler. Bu tür eğitimlerin, onlara derinlikli bir manevi deneyim sunacağı hissi uyandırır. Çünkü bu deneyim, insanlara bir kimlik, özgünlük katar. İnsanlar bu öğretilerde kendilerini özel, güçlü ve farklı hisseder.
Her insan, hayatını anlamlandırabilmek adına kendini güçlü hissetme ve kendinden yüksek bir güce tutunma ihtiyacı hisseder.
Bazı insanlar anlamı geleneksel yollarla (din, felsefe, sanat, bilim, aile, kariyer) ararken, bazıları daha mistik veya spiritüel alanlara yönelir. Bu yönelim, özellikle belirsizliklerin arttığı, kişinin hayatında krizler yaşadığı veya mevcut inanç ve değerlerinin sarsıldığı dönemlerde daha belirgin hale gelir.
Merak ve Keşif
Bizler, merak duygusu güçlü insanlarız. Belirsizliğe tahammül edemeyen yapıya sahibiz. O yüzden evrenin anlamını, yaşamın anlamını, iç dünyamızın anlamını kavramaya ihtiyacımız var. Merakımızı gidermeye ihtiyacımız var. Bilinmeyeni anlamlandırmak, evrenin gizemlerine dair bir şeyler keşfetmenin heyecan verici ve rahatlatıcı hissini yaşamaya ihtiyacımız var.
Anlamı Bulmalıyız
İnsanların anlam arayışı, kimlik oluşturma çabası, güçlenme isteği veya zorlayıcı yaşam deneyimlerini anlamlandırma ihtiyacı son derece doğal. Ancak bu süreçte, bilinçsizce veya kontrolsüzce yöneldiğimiz alanlar bizi yanıltabilir ya da zarar verebilir.
Bu nedenle, bu tür arayışları daha sağlıklı yollarla karşılamak önemlidir:
• Bilimsel ve psikolojik destek almak: Yaşamın anlamını sorgularken, psikoterapi veya rehberlik gibi bilimsel temelli yaklaşımlar, bireyin iç dünyasını daha sağlıklı şekilde keşfetmesini sağlar.
• Sanat, edebiyat ve felsefe ile ilgilenmek: Mistik ve spiritüel alanlarda aranan derinlik, sanat ve felsefe yoluyla da keşfedilebilir.
• Doğa ile bağ kurmak: Doğa mistisizmi yerine, doğanın kendisiyle bilinçli ve farkındalık temelli bir bağ kurmak, bireyin iç huzurunu destekleyebilir.
• Gerçek anlamda kişisel gelişime odaklanmak: Kendini tanımak, psikolojik dayanıklılığı artırmak ve güçlü yönlerini keşfetmek için bilimsel yaklaşımlar temel alınabilir.
• Sağlıklı sosyal bağlar kurmak: İnsanlarla derin ve anlamlı ilişkiler geliştirmek, kişinin yalnızlık hissini azaltarak aidiyet duygusunu destekler.
Bireyin, anlam arayışını ve gelişimini sağlıklı yollarla gerçekleştirmesi hem kendine hem de çevresine zarar vermeden güçlü ve doyumlu bir yaşam sürmesini sağlar. Bu yüzden, bilinçli bir şekilde yönlendirilmiş bir hayati anlam süreci, kişinin ruhsal sağlığını koruyarak gelişmesini mümkün kılar.